Rektörümüz
Prof. Dr. Ersan Aslan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın teşrifleriyle
gerçekleştirilen 2025-2026 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’ne
katıldı.
Rektörümüz
Prof. Dr. Ersan Aslan’a; Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Saadet Atsü,
Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sibel Arslan, İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selim Cengiz, İnsan ve Toplum Bilimleri
Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Nuray Taştan, İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Merve Suna Özel Özcan ile öğrencilerimiz eşlik
etti.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, YÖK üyeleri, üniversite rektörleri ile öğrenciler katıldı.
Saygı
Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan törende açılış konuşmasını
gerçekleştiren YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, lisans programlarında önemli
yapısal değişikliklere gidileceğini açıkladı. Ders yüklerinin
sadeleştirileceğini, uygulama ve proje odaklı eğitimin artırılacağını belirten
Prof. Dr. Özvar, yaz okulunun etkinleştirilmesi ve üst sınıf derslerinin erken
alınabilmesi sayesinde bazı lisans programlarının 3 yılda tamamlanabileceğini
söyledi. Üniversite-sektör iş birliğini güçlendirecek uygulamalı eğitim
modelinin hayata geçirileceğini duyuran Prof. Dr. Özvar, bu kapsamda Konya,
Gaziantep, İstanbul, Bursa, Kocaeli, İzmir ve Ankara’da pilot uygulamaların
başlayacağını belirtti. Yapay zekâ, dijital teknolojiler, tarım, enerji ve
sağlık gibi alanlarda açılan yeni programlara büyük ilgi olduğunu ifade eden
Prof. Dr. Özvar, Türkiye’nin yükseköğretimde uluslararası alanda da daha
görünür hale geldiğini vurguladı. Konuşmasında Gazze’ye de değinen Prof. Dr.
Özvar, tüm üniversitelerde Filistin’e destek amacıyla ilk derslerde bu konunun
ele alındığını ve Filistinli öğrencilere her zaman kapıların açık olduğunu
belirtti.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar'ın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan törende konuşmasını gerçekleştirdi.
Türkiye’nin
yükseköğretimde ulaştığı seviyeyi daha da yukarılara taşımak için güçlü bir
vizyonla çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
‘’Kıymetli hocalarım, bizler hepimiz köklü bir mazinin, büyük bir medeniyetin,
alim, arif ve eğitim kurumlarımızla çok zengin bir müktesebatın varisleriyiz.
Bilhassa 11. yüzyıldan itibaren burası, aklı vicdanla buluşturan, ilmi hilm ile
taçlandıran, yeni eserlerin, yeni fikirlerin mahreç noktası olmuştur, yani
çıkış noktası olmuştur. İlmi yitik malı gören ecdadımız, çağlar boyunca
medeniyet bahçemizi ilim çiçekleriyle süslemiş, dünyaya ve insanlığa yeni
değerler hediye etmiştir. Genelde göz ardı edilen şu hususa da dikkat çekmek
isterim. Sultan Alparslan'ın emriyle El-Harezmi tarafından Ebu Hanife'nin
kabrinin yanı başına inşa ettirilen Azamiye Külliyesi Bağdat'taki ilk Selçuklu
medresesidir. Bu medrese bugünkü anlamda ilk eğitim kurumu olarak bilinen
Nizamiye Medresesi'nden yaklaşık 5 ay önce 15 Mayıs 1067 tarihinde kurulmuştur.
Bilim dünyasına çok önemli katkılar yapan ve zaman içinde sayıları artan eğitim
kurumlarımız kısa sürede geniş bir coğrafyayı etkilemiş, kurumsal yapısıyla
Avrupa ülkeleri için rol model teşkil etmiştir.
Osmanlı,
işte böylesine güçlü, kadim ve müessir bir ilmi geleneği devam ettirmiştir.
Bursa'da, Edirne'de, İstanbul'da daha pek çok yerde Orhan Gazi, Süleymaniye
medreseleri ve daha nice eğitim merkeziyle Balkanlar başta olmak üzere gönül
coğrafyamız adım adım, nakış nakış işlenmiştir. Dünyanın farklı ülkelerindeki
binlerce hoca ve öğrenci bu kurumlara tahsil amacıyla gelmiş, insanlığın ortak
birikimine katkıda bulunmuştur. Bunda inanç ve kültürümüzde ilim ve alimin hep
el üstünde tutulmasının, ilim erbabına daima hürmet gösterilmesinin payı
büyüktür.
Ancak
şunu da biliyoruz ki, bilim tarihinin yazılmasında yeterince etkili
olamadığımız için bu toprakların dünya bilimine sunduğu eşsiz katkılarını
dünyaya anlatmakta zorlanıyoruz. Tarih boyunca bilime yaptığımız katkıların
görmezden gelinmesine fırsat vermemeli, özgüven içinde bunları özellikle
gençlerimize anlatmaya sabırla devam etmeliyiz.’’ dedi.
"208
yükseköğretim kurumumuz var"
Yükseköğretim
kurumlarının geçmiş yıllardan çok daha iyi seviyelere geldiğini vurgulayan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘’ Kıymetli hocalarım, sevgili öğrenciler,
ilhamını geçmişten alan parlak bir geleceği inşa etmek, Türkiye'nin
yükseköğretimde ulaştığı seviyeyi yukarılara çıkarmak için kararlı bir şekilde
çalışıyoruz. Teknik ve fiziki altyapıdan eğitim kadrosuna, müfredattan yurt ve
barınma imkanlarına kadar her alanda yepyeni bir vizyonla hareket ediyoruz. 23
yıl önce üniversite sayımız 76'ydı. Bugün 81 ilimizin tamamında, 79'u vakıf,
129'u devlet üniversitesi olmak üzere 208 yükseköğretim kurumumuz var. Bu şu
demek. Ailesinin maddi durumu ne olursa olsun, okumak isteyen tüm gençlerimiz
artık yükseköğretim imkanından çoğu zaman kendi ilinde rahatlıkla
faydalanabiliyor. Bir diğer önemli husus şudur. Üniversitelerimiz dünya
sıralarında veya sıralamasında her geçen yıl üst basamaklara tırmanmaktadır.
2029'a kadar en az 2 üniversitemizin ilk 100'de, en az 10 üniversitemizin de
ilk 500'de yer almasını öngörüyoruz. Şurası da çok mühimdir. Sizin de
bildiğiniz gibi, 10 yıllar boyunca bu ülkede bilim, bilim insanlarının
sorunları, üniversitelerimizin niteliği konuşulmadı. Üniversiteler maalesef
yıllarca kılık kıyafet yasaklarıyla, ikna odalarıyla, öğrenci olaylarıyla
gündeme geldi. Biz işte bu çarpıklığa son verdik. Hem katsayı adaletsizliğini
hem de 28 Şubat zihniyetinin kötü mirası olan kılık kıyafet yasaklarını ortadan
kaldırdık. Bugün ülkemizin dört bir yanında 7 milyonu aşkın öğrencimiz
üniversite eğitimlerini özgürce sürdürebiliyor. 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin
yüzde 13 olan net okullaşma oranını 4 kat artırarak yüzde 50 bandına çıkardık.
Bu yaş grubunda kadın erkek öğrencilerimiz arasındaki yükseköğretime erişim
farkını ise sıfıra indirdik. Aynı dönemde akademik personelimizin sayısını 76
binden 186 bine yükselttik.
"Organize
sanayi bölgesi, meslek yüksekokulu modelini hayata geçirdik"
Üniversite
ve sanayiinin iş birliğini arttırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, ‘’Üzerinde durduğumuz bir diğer konu, üniversite-sanayi iş birliğidir.
28 Şubat uygulamalarının mesleki eğitimde açtığı yaralar halen tam olarak
kapanmamıştır. Sırf imam hatip okullarının önünü kesmek için devreye konulan
katsayı zulmünün istihdamdaki olumsuz etkilerini bugün bile hissediyoruz. Reel
sektör özellikle üretim hatlarında çalıştıracak personel bulamazken diğer
tarafta gençlerimiz işsizlikten yakınıyor. Bu tenakuzu giderecek politikaları
devreye alıyoruz. Öğrencilerimizin teorik bilgilerini sanayi ortamında
uyguladığı organize sanayi bölgesi, meslek yüksekokulu modelini hayata
geçirdik. Bu okullarda eğitim alan öğrencilerimizin iş bulma oranı şimdiden
yüzde 80 seviyelerine ulaştı. Her şehrimizde en az bir meslek yüksekokulunun o
ilin sanayi odasıyla koordineli şekilde faaliyetlerini sürdürmesi için
çalışmalarımıza hız verdik. Daha pek çok alanda attığımız adımlar ve yaptığımız
düzenlemelerle gençlerimizin ve üniversitelerimizin önünü açmaya devam
edeceğiz.’’ şeklinde konuştu
"Ülkemizdeki
uluslararası öğrenci sayısını 1 milyona çıkarmayı hedefliyoruz"
Uluslararası
öğrencilerin ülkemize sağladığı katkılardan bahseden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan, ‘’Kıymetli misafirler, bu noktada yükseköğretimde uluslararası bir
nitelik arz etmesi bakımından çalışmalarımıza ayrı bir parantez açmak
istiyorum. Bugün dünya genelinde 8 milyona yakın uluslararası öğrenci var.
Türkiye 350 bini aşkın misafir öğrenci sayısıyla dünyada altıncı sırada yer
alıyor. 198 ülkeden gelen bu öğrencilerin yüzde 95'i kendi nam ve hesabına
öğrenim görüyor. Okul ücretini, yurdunu, kirasını, gıdasını ve hasıl tüm
masraflarını kendi cebinden karşılıyor. Ülkemizdeki uluslararası öğrencilerin Türk
ekonomisine yaptığı yıllık katkı 3 milyar doların üzerindedir. Küresel
yükseköğretim ekonomisi ise 370 milyar doları aşıyor. Görüldüğü üzere önümüzde
değerlendirme bekleyen çok ciddi bir potansiyel bulunuyor. Biz de bu
potansiyeli layıkıyla değerlendirmek niyetindeyiz. Ülkemizdeki uluslararası
öğrenci sayısını orta vadede 500 bine, uzun vadede ise 1 milyona çıkarmayı
hedefliyoruz.
Şimdi
biz böyle iddialı konuşunca hemen birileri çıkıyor, bizi eleştirmeye,
gençlerimizi bize karşı kışkırtmaya başlıyor. Oysa ortada tenkit edilecek
değil, takdir edilecek bir vizyon var. Küresel eğitim vizyonumuzu idrak
edemeyen çevrelere şunları bugün bir kez daha hatırlatmak isterim: Misafir
öğrencilere tahsis edilen kontenjanlar vatandaşlarımıza ayrılan kontenjanların
tamamen dışındadır. Yani kimse kimsenin hakkını yemiyor, gençlerimizin hakkını
gasp etmiyor. Akademisyeniyle, öğrencisiyle, stajyeriyle farklı kıtalardan
ülkemize gelen bu kardeşlerimiz, Türk üniversitelerine önemli katkılar
sağlıyor.’’ ifadelerini kullandı.
Program, YÖK tarafından verilen “YÖK 2025 Üstün Başarı Ödülleri” kapsamında ödül almaya hak kazanan akademisyen ve üniversitelere ödüllerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilmesi ile sona erdi.’’ dedi.
2024-2025 YÖK Akademik Yılı Açılış Töreni’ni değerlendiren Rektörümüz Prof. Dr. Ersan Aslan, ‘’Sayın Cumhurbaşkanımız ve YÖK Başkanımızın ortaya koyduğu güçlü vizyon, üniversitelerimizin eğitim, araştırma ve topluma hizmet alanlarında daha etkin, daha nitelikli ve daha yenilikçi bir yapıya kavuşması açısından büyük önem taşıyor. Özellikle proje ve uygulama temelli eğitim yaklaşımı, öğrencilerimizin mezuniyet sonrası hayata daha donanımlı şekilde hazırlanmasını sağlayacaktır. Biz de Kırıkkale Üniversitesi olarak bu vizyon doğrultusunda çalışmalarımıza kararlılıkla devam ediyoruz.’’ şeklinde konuştu.